Zirkonyum Kaplama Nedir?

Zirkonyum Kaplama Nedir?

Kliniğimizdeki birimlerle randevu ve görüşme için, aşağıdaki formu doldurarak

Bizimle İletişime Geçebilirsiniz!

Zirkonyum Kaplama işlemi, diş yüzeylerinin dirençli zirkonyum maddesiyle kaplanarak daha estetik ve sağlam hale getirilmesi işlemidir.

Gülüşünüzü gölgeleyecek koyu renkli ya da hasarlı diş kaplamalarından mı şikayetçisiniz? Günümüzde zirkonyum diş kaplamalar, hem estetik hem de dayanıklı bir çözüm olarak sıklıkla tercih ediliyor. Zirkonyum diş kaplama, zirkonyum dioksit (ZrO₂) adı verilen beyaz seramik bir maddenin işlenmesiyle elde edilir. Bu tam seramik malzeme, hem metal destekli kronlarla benzer derecede dayanıklıdır hem de dişe yakışan beyazlığı sayesinde doğal bir görünüme sahiptir. İlk kez 1998’de Zürich Üniversitesi’nde kullanılmış olan zirkonyum kaplamalar, kısa sürede metal yerine estetik tercih edilen metal-dışı çözümler arasında popülerlik kazanmıştır. Bu yazıda; zirkonyum kaplamanın ne olduğundan uygulama sürecine, avantajlarından dezavantajlarına kadar A’dan Z’ye tüm ayrıntıları bulabilirsiniz.

Zirkonyum Kaplama Nedir?

Zirkonyum diş kaplama, dişlerin üzerine geçirilen porselen benzeri ince seramik kaplamalardır. Bunun alt yapısı zirkonyum dioksit (zirconia) adı verilen özel bir seramik malzemedir. Zirkonyum, metal yerine geçebilen güçlü ve beyaz bir malzeme olduğu için hem estetik hem de biyouyumluluk özellikleri öne çıkar. Genelde doğal dişler veya implant üstü dişler için kullanılır; diş kökünün şekli bozulmuş, çürük veya büyük dolgularla zayıflamış dişleri korumanın ideal yöntemlerinden biri olarak kabul edilir. Zirkonyum kaplamanın diğer isimleri arasında zirkonyum kron, zirkonyum oksit kaplama, seramik zirkonyum diş ve benzer terimler de geçer.

1990’lardan itibaren diş hekimliğinde kullanılmaya başlayan zirkonyum; geleneksel metal- destekli (porselen-metal) kronların yerine, tamamen beyaz görünümü ve mükemmel biyouyumluluğu ile ön plana çıkmıştır. Zirkonyumun tarihçesi aslında daha eskiye dayanır; 18. yüzyılda Alman kimyager Martin Klaproth tarafından bioseramik malzeme olarak tanımlanmış, ancak diş hekimliğinde yaygın kullanımı 1990’ların ortalarını bulmuştur. Zaman içinde gelişen CAD/CAM teknolojileri sayesinde zirkonyum bloklar dijital olarak işlenmekte ve yüksek hassasiyetle şekillendirilmektedir. Seramik alt yapı üzerine porselen uygulanan ilk zirkonyum kronlarda görülen porselen çiplenmeleri sorunu, tamamen homojen zirkonyum kronların geliştirilmesiyle büyük ölçüde aşılmıştır.

Zirkonyum Kaplama Türleri ve Özellikleri

Zirkonyum seramik malzeme zaman içinde geliştirilerek farklı tiplerde kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde özellikle iki ana zirkonyum kaplama türü vardır: Katmanlı (laminated) zirkonyum kronlar ve monolitik (tek parça) zirkonyum kronlar. Ayrıca yüksek saydamlıkta (high translucent) zirkonyumlar da estetik ihtiyaçlara göre tercih edilir.

  • Monolitik (Tam Kontur) Zirkonyum Kronlar: Bu tip kaplamalar, tek bir zirkonyum bloktan kesilerek hazırlanır ve hiç porselen kaplama içermez. En opak tür zirkonyumdur, dolayısıyla çok dayanıklıdır. Esnekliği ve kırılma direnci metallerle kıyaslanabilir derecededir. Bu yüzden arka dişler, köprüler ve diş sıkma/bruksizm problemi olan hastalarda monolitik zirkonyum kron tercih edilir. Monolitik zirkonyum, genellikle 3Y-TZP sınıfı (yaklaşık %3 itriya ile stabilize) güçlü zirkonyumlardandır. Renk geçişleri ve çok katmanlı kesitlerde bile sağlam yapısını korur. Hastanın kendi gülüşüyle uyumlu olması için bazı bloklarda alt kısım koyu tonlu, üst kısmı hafif ton geçişli olarak üretilir (yukarıdaki resimdeki gibi).
  • Katmanlı Zirkonyum Kronlar: Bu tipte diş teknisyeni, zirkonyum altyapıya seramik porselen tabakası uygular. Böylece dişin görünür yüzeyi daha şeffaf ve doğala benzer tonlara kavuşur. Önceleri metal altyapıya seramik kaplama uygulanırken bugün metal yerine zirkonyum kullanılarak da yapılır. Katmanlı zirkonyum kronlar estetik açıdan üstündür; porselen tabaka ile dişe doğal renk geçişleri ve çizgiler eklenebilir. Ancak porselen katman işlendiği için uzun dönemde porselen çatlaması veya dökülmesi riski bir miktar daha fazladır. Yine de ön bölge (gülümsendiğinde görünen dişler) için şeffaflık sunduklarından tercih edilir.
  • Yüksek Saydamlıkta (Translucent) Zirkonyum: Son yıllarda geliştirilen bu zirkonyum türü, çoğu zirkonyumdan daha şeffaf ve doğal bir görünüm sunar. Özel katkılarla güçlendirilmiş olsa da elastisite düzeyi klasik monolitik zirkonyuma benzer; yani geleneksel porselenlerin çok üzerinde bir dayanıklılığı vardır. Görünüm açısından en doğal sonuca ulaşmak için ön diş tedavilerinde tercih edilir.

Her tip zirkonyumun uygun olduğu durumlar farklıdır. Özetlemek gerekirse:

  • Monolitik (tam zirkonyum): Öncelikle arkadaki dişler, köprüler, bruksizm gibi ekstra dayanıklılık gerektiren durumlar için uygundur. Çok ince yapılmazsa hassastır ama kalınlığı sağlandığında aşırı kırılgan değildir.
  • Katmanlı zirkonyum: Ön bölgede görünüm önemliyse, rengin tam eşlenebilmesi gerekiyorsa kullanılır. Karşı dişler ve ön kısımdaki dişler arasında estetik uyum sağlar.
  • Yüksek saydamlık: En estetik sonuç gerektiğinde; genellikle ön alt-lamina gibi son derece ince kaplamalar veya sadece tek dişe yapılacak kronlarda tercih edilir.

CAD/CAM teknolojisi sayesinde zirkonyum kaplamalar dijital ortamda tasarlanıp bloklardan kesilerek üretilir. Monolitik zirkonyumda bu süreç tamamen otomatikken; katmanlı tipte de altyapı dijital üretilip ardından porselen elde uygulanır. Dördüncü nesil diş hekimliğinde zirkonyum bloklardaki renk ve opaklık geçişleri bile önceden belirlenmiş biçimde tasarlanarak doğal dişe çok yakın bir sonuç elde edilir. Bu sayede hem fonksiyonel açıdan güçlü hem de estetik açıdan kişiselleştirilmiş kronlar ortaya çıkar.

zirkonyum-kaplama-nasil-yapilir

Zirkonyum Kaplama Nasıl Yapılır? Adım Adım Tedavi Süreci

Zirkonyum diş kaplama tedavisi genellikle iki temel randevu ile tamamlanır, ancak vaka karmaşıklığına göre ekstra seanslar gerekebilir. İşlemin genel adımları şunlardır:

  • Ön Muayene ve Planlama: İlk seansta dişleriniz detaylı muayene edilir. Röntgenlerle diş kökleri, çene yapısı ve diş eti sağlığı kontrol edilir. Hekim, hangi dişlerin kaplanacağına karar verirken çürük, kanal tedavisi ihtiyacı, diş eti durumu gibi faktörleri değerlendirir. Bu aşamada istenirse gülüş tasarım yazılımlarıyla önizleme yapılabilir. (Kişisel beklenti ve dişlerin teknik durumu netleştirilir.)
  • Diş Hazırlığı (Aşındırma): Hekim, seçilen dişleri lokal anestezi altında keser. Zirkonyum kaplama için genellikle dişin en dış dokusundan 0.5–1 mm arası (azı dişlerinde biraz daha fazla, ön dişlerde daha ince) kalınlıkta kesim yapılır. Bu kesim aşaması, kaplamanın oturacağı hacmi yaratmak içindir. Gereksiz ince çalışmamak adına hekim hassas ölçümler yapar. Ardından diş yüzeyi formu ideal hale getirilir. Dişin herhangi bir çatlak veya dolgusuna kanal tedavisi gerekirse bu aşamada tamamlanabilir.
  • Ölçü veya Dijital Tarama: Hazırlanan dişlerin ölçüleri alınır. Geleneksel metot olarak silikon bazlı malzeme ile ayrıntılı ölçü kabı yapılır. Modern kliniklerde ise intraoral tarayıcı ile dijital ölçü alınabilir. Dijital ölçülerde hasta koltuğunda hafif dokunuşla yüksek çözünürlüklü 3D model elde edilir. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, elde edilen ölçüler diş laboratuvarına gönderilir.
  • Geçici Kaplama Yapımı: Laboratuvara gönderilen modele dayanarak geçici (provisional) kaplama hazırlanır. Bu, asıl kron yapılana kadar dişleri korur ve estetik sağlar. Geçici kaplamalar genellikle plastik/porselen kompozit maddeden olup, ağızda konuşma ve çiğneme fonksiyonunu bir süre destekler.
  • Laboratuvar Üretimi (CAD/CAM): Diş teknisyeni veya dijital laboratuvar, hekimin gönderdiği dijital model veya ölçü üzerinden zirkonyum kron tasarımını tamamlar. Tasarım onayı alındıktan sonra uygun renkte zirkonyum blok seçilerek kesim işlemi yapılır. Monolitik zirkonyum kronlar bloktan freze edilir, katmanlı kaplamalar ise önce zirkonyum altyapı hazırlanır, üzerine porselen fırınlanır.
  • İkinci Randevu – Kaplamanın Yerleştirilmesi: Kron hazır olunca hasta ikinci randevusu için çağrılır. Hekim geçici kaplamayı çıkarır, dişi temizler ve yeni zirkonyum kronu deneyerek oturup oturmadığını kontrol eder. Gerekirse ufak zımparalama ile temas noktaları düzeltilir. Uyum kontrolünden sonra kron, özel diş simanlarıyla (genellikle polimerize olan rezin simanlar) kalıcı olarak dişe yapıştırılır. Ağızda son bir kez düzgün kapanıp kapanmadığına bakılır. İşlem sonunda porselen görünümündeki zirkonyum kaplamanız doğal dişinizden ayırt edilemez hale gelir.
  • Kontrol ve Son Düzenlemeler: Yapıştırma işlemi sonrası ısırık tekrar kontrol edilir. Bir süre konuşulanı dinlenir; rahatsızlık hissedilmezse işlem tamamlanır. İşlem genelde 1–2 saat sürer ve hasta aynı gün içinde rahatlıkla günlük hayatına dönebilir.
  • Tedavi sırasında altın kural, “güvenilir diş hekimi ve laboratuvar seçmek”tir. Uygulayıcı doktorun deneyimi ve kullandığı malzeme kalitesi, kronun başarısını doğrudan etkiler. Diş hekiminiz dişlerinize en uygun zirkonyum türünü (monolitik vs katmanlı) ve siman tipini seçecektir. Örneğin, diş sıkma geçmişiniz varsa monolitik zirkonyum ve uygun kuvvetli siman tercih edilebilir. Tedavi süresince doktorunuzun yönlendirmelerine uyun; bruksizm plağınızı kullanmak veya diş ipi fırçası temin etmek gibi özel talimatları ihmal etmeyin.

Zirkonyum Diş Kaplamaya Kimler Uygundur?

Zirkonyum kaplama, hemen her erişkin hasta için uygundur, ancak özellikle aşağıdaki durumlarda ideal bir seçenektir:

  • Görünümünü İyileştirmek İsteyenler: Dişleri kırık, renklenmiş veya metal destekli eski kaplamaları olan hastalar, estetik bir gülüş için zirkonyumu tercih edebilir. Beyazlatma etkisi sağlayarak gülüş tasarımında sıklıkla kullanılır. Dişlerin formu bozulmuşsa kaplama hem koruyucu hem estetik çözümdür.
  • Büyük Dolgulu veya Kırık Dişler: Öncekilerle kıyasla tutunacak sağlıklı yüzey kalmadığında, büyük dolgulu dişler diş kırığı riski taşır. Zirkonyum kaplama, çürük veya çatlak nedeniyle zayıflamış dişi korur. Altındaki diş minesini kaplayarak hassasiyeti ve kırılmayı önler.
  • Alerji veya Metal Hassasiyeti Olanlar: Metal dolgu veya kron alerjisi olan kişilerde, metal içermeyen zirkonyum sorunsuz bir seçenektir. Aynı şekilde, ağızda anksiyete veya tedirginlik yaşayan hastalar da nispeten kokusuz, tatsız ve metal hissi vermeyen zirkonyum kaplamaları rahatlıkla kabullenir.
  • Gülüş Tasarımı (Full Mouth Rehabilitasyon): Tüm ağız dolguların değiştirilmesi gibi kapsamlı estetik planlamalarda, birden fazla zirkonyum kaplama yapılarak homojen beyazlık ve simetri sağlanabilir. Tam ağız diş kaplamalarında zirkonyum dayanıklı bir altyapı sunar.
  • Bruksizm ve Çene Problemleri: Diş sıkma problemi olan hastalar için seçilen zirkonyum tipine dikkat edilmelidir. Genellikle bu tür hastalara monolitik zirkonyum önerilir, çünkü yüksek dayanımıyla çene kuvvetlerine daha dayanıklıdır. Diş hekiminize diş gıcırdatma sorununu bildirirseniz uygun kaplama türü seçilir.

Zirconium diş kaplama genellikle 18 yaşını geçmiş sağlıklı yetişkinlerde uygulanır. Çocukların diş eti ve kök gelişimi devam ettiğinden, ergenlerde tam kron yerine geçici önlemler tercih edilir. Diş eti hastalığı veya kontrolsüz diyabet gibi sistemik sorunlar varsa önce tıbbi kontrol sağlanmalıdır. Ancak ağız içi enfeksiyon veya iltihaplı dişeti yoksa diş kaybı istemiyorsanız ve estetik çözüm arıyorsanız zirkonyum kaplama düşünülebilir.

Not: Zirkonyum kullanımı diş hekiminin kanaatine göre belirlenmelidir. Diş hekiminiz diş yapınızı, çene kapanışınızı ve gülüş beklentinizi değerlendirir. Örneğin, çok koyu gri alt yapısı olan kök dişlerde, monolitik zirkonyum şeffaf olmadığı için arka bölgeye önerilebilir. Ön bölge için daha saydam türler veya e.max gibi alternatifler kıyaslanır. Bu kararı doktorunuzla birlikte vermeniz sağlık sonuçlarını iyileştirir.

Kimler Zirkonyum Kaplama Yaptırabilir?

 Zirkonyum, kaplama çeşitleri arasında sağlamlığı ve uzun ömürlü oluşuyla öne çıkan bir malzemedir. Pek çok kişi, zirkonyum kaplamaları kullanarak diş sorunlarını çözebilir ve parlak bir gülümsemeye sahip olabilir. Gelin, kimler zirkonyum kaplama yaptırabilir detaylı inceleyelim: 

  • Dişlerinde estetik sorunlar yaşayanlar
  • Çarpık, kırık veya çatlak dişleri olanlar
  • Diş renginden memnun olmayanlar
  • Diş aralıklarında geniş boşluklar bulunanlar
  • Dişlerde aşınma, renk değişikliği veya şekil bozukluğu yaşayanlar
  • Metal destekli kaplama istemeyenler
  • Dişlerinde dayanıklı ve doğal görünümlü bir kaplama tercih edenler
  • Alerjik reaksiyon riski düşük kaplama arayanlar
  • Daha beyaz ve estetik bir gülüş hedefleyenler
  • Diş eti hastalığı olmayanlar

Zirkonyum Diş Kaplamanın Özellikleri Nelerdir?

Zirkonyum diş kaplaması, pek çok diş problemini gidermek konusunda oldukça başarılıdır. İşte zirkonyum diş kaplamalarının başlıca özellikleri: 

  • Dişteki kırıkları önler. 
  • Kötü durumda olan dişleri bir arada tutar.
  • Gülümsemeyi estetik hale getirir.
  • Kırık, aşınmış dişleri onarır.
  • Büyük dolguları, diş implantlarını ve kök kanallarını kaplar. 
  • Şekliveya rengi bozulmuş dişleri kaplar.

Zirkonyum Kaplamanın Avantajları

Zirkonyum diş kaplamalar, hem diş hekimleri hem de hastalar tarafından pek çok avantaja sahip olduğu için tercih edilir. Ana avantajlar şunlardır:

  • Üstün Dayanıklılık ve Mukavemet: Zirkonyum seramik, bilinen tüm diş seramikleri arasında en yüksek dayanıklılığa sahiptir. Fleksural dayanımı metal korona malzemelerine yakındır. Çene kuvvetlerine karşı son derece dirençli olduğundan, özellikle azı dişleri gibi kuvvetli ısırma ve çiğneme bölgelerinde uzun ömürlüdür. Yapılan klinik çalışmalarda da zirkonyum kronların 5–10 yıllık takipte %90’ın üstünde sağlam kaldığı gösterilmiştir.
  • Estetik ve Doğallık: Zirkonyum tamamen beyaz renktedir. Bu sayede doğal diş renginizle çok iyi uyum sağlar. Metal destekli kronlarda zamanla diş etinin çekilmesi durumunda ortaya çıkan gri-kara çizgi gibi estetik sorunlar zirkonyumda görülmez; diş etiniz gerilese bile kaplamanın beyaz çerçevesi belli olmaz. Modern zirkonyum bloklar, dişin boyu boyunca renk geçişi sağlayan çok katmanlı imal edilir; böylece doğal bir diş gibi ışığı kademeli geçirir. Yüksek saydamlıkta türlerde bu etkiler çok daha gelişmiştir. Sonuç olarak zirkonyum kronlar, görüş mesafesindeki ön dişlerde bile doğal ve parlak bir görünüm sunar.
  • Biyouyumluluk (Alerji Riski Çok Düşük): Zirkonyum metal içermez; tamamen seramik özelliktedir. Dolayısıyla ağız dokularına karşı çok uyumludur. Alerjik bünyeli hastalarda ya da metal amalgam dolgulara karşı hassasiyeti olan kişilerde tercih edilir. Tıbbi geçmişte zirkonyum; kalça, eklem protezi gibi vücudun pek çok bölgesinde, özellikle 1960’lardan itibaren başarıyla kullanılmıştır. Dişte de benzer biçimde doku tahrişi veya yabancı cisim reaksiyonu oluşturma olasılığı son derece düşüktür.
  • Düşük Isı İletkenliği: Metallerin aksine zirkonyumun ısı iletme kapasitesi çok azdır. Bu sayede sıcak-soğuk hassasiyeti minimuma iner. Sıcak çay ya da soğuk havuç gibi sert gıdalar tüketirken dolaylı olarak oluşan rahatsızlık hissi metal kaplamalara göre çok daha azdır.
  • Ağız Hijyeni ve Plak Birikimi: Yapısı pürüzsüz olduğu için diş taşına ve bakterilere karşı direnç gösterir. Zirkonyum yüzeyler plak tutma eğilimi açısından porselen veya metal yüzeylerden daha az eğilimlidir. Bu durum, diş eti problemlerinin ve kaplama kenarı altı çürük riskinin azalmasına yardımcı olur. Ayrıca, kaplandığı dişin gri tonu varsa bile zirkonyum tamamen opak olduğu için altındaki renk bozulması estetik olarak kaplanır.
  • Diş Doku Korunumu: Zirkonyum kronlar, geleneksel porselen-metal kaplamalara göre dişten daha az madde çeker. Özellikle monolitik zirkonyumda sadece 0.5–1.0 mm kadar kalınlık istenir. Böylece dişten mümkün olduğunca az enine kesit alınır ve sağlıklı diş dokusu korunur. Minimal invaziv tedavi prensibiyle dişinizi gereksiz yere aşındırmadan kaplama yapılması mümkündür. Bu sayede diş canlılığı ve güçlendirilmesi açısından daha avantajlıdır.
  • Sayısal (Dijital) Uyumlu Üretim: Dijital ölçü ve CAD/CAM teknolojisi sayesinde zirkonyum kronlar 100% bilgisayar destekli olarak üretilebilir. Ağızdan alınan dijital tarama (intraoral scan) ile ölçüler alınır, tasarım yazılımlarıyla kron şekli belirlenir ve tam otomatik olarak freze edilerek hazırlanır. Bu süreç hem yüksek hassasiyet hem de hızlı üretim imkânı verir. Aynı zamanda işlem esnasında hasta ve teknisyen arasında 3D görsel değerlendirme yapılmasına olanak tanır. Sonuçta diş hekimi-tekşnisyen iş birliğiyle kişiye özel, tam oturan bir restorasyon elde edilir.

Tüm bu avantajlar, zirkonyum kronları kapsamlı estetik diş tedavilerinde altın standart haline getirmiştir. Dünya genelinde pek çok diş hekimi artık öncelikli tercih olarak zirkonyumu önerir; çünkü sağlamlık, estetik ve sağlık risklerinin minimize edilmesi gibi özellikleri bir arada sunar.

Zirkonyum Kaplamanın Dezavantajları ve Riskler

Her tedavi gibi zirkonyum kaplamanın da bazı sınırlamaları vardır. Kullanıcıların ve hekimlerin en çok dikkat ettiği dezavantajlar şunlardır:

  • Estetik Açısından Bazı Sınırlamalar: Monolitik zirkonyum oldukça opaktır. Eski nesil zirkonyumlardaki tekdüze beyaz renk, inceltilmiş kaplamalarda dişin parlaması veya doğal dişten farklılık yaratabilirdi. Günümüzde çok katmanlı ve saydamlık ayarlı zirkonyum çeşitleri gelse de, katmanlı porselenler (örneğin lamine porselenler veya IPS e.max restorasyonlar) kadar yansıma/şeffaflık sunması zordur. Bu nedenle bazı vakalarda, özellikle çok ince kesi gereken ön bölge tedavilerinde, renk uyumu zor olabilir. Üretim aşamasında renk verebilse de, çok açık tonlu dişlerde veya krem-beyaz arası tonlarda birebir renk geçişini sağlamak bazen uğraştırıcı olabilir.
  • Aşındırıcılık (Rakip Dişe Etkisi): Zirkonyumun sertliği, bazı durumlarda karşıt (antagonist) dişleri aşındırıcı olabilir. Diğer kron malzemelerine kıyasla zirkonyum yüzeyi daha sert olduğu için, eğer kron yüzeyi düzgün parlatılmazsa karşıt dişte zamanla aşınma gözlenebilir. Diş hekimleri arasında yapılan ankette, katılımcıların %31’i zirkonyum kaplamanın antagonist dişleri aşındırma riskini belirtiyor. Ancak günümüzde kron sonrasında uygulanan özel cilalama ve hassas dizayn teknikleri bu sorunu büyük ölçüde azaltmıştır. Dahası, monolitik zirkonyum kronların uygun şekilde parlatılmış halleri, bazı çalışmalara göre diğer seramik kronlardan daha az antagonist aşındırıcı etkiye sahip olabilir. Yine de, diş sıkması/bruksizmi olan hastalarda uygun kron kalınlığı ve yüzey işlemi önemlidir.
  • Renk Değişikliği Riski: Zirkonyum başlı başına renksizdir; renk katmak için ya soğuk dolgular (stain) ya da üstten porselen uygulaması gerekir. Eski yöntemlerde bu renk dolguları ağız içindeki asidik ortamlarda aşınabilirdi. Yeni nesil çok katmanlı (multichromatic) zirkonyum bloklarında renk varyasyonu malzemenin içinden gelir, bu da zaman içinde bile görünümün koruyucudur. Yine de, renk tutuculuğunun porselene göre biraz daha az olması, tek dezavantaj olarak görülebilir. Renklendirilmiş zirkonyum yüzeyi fırçalama veya diş macunu ile minik aşınmalar yaşayabilir; ancak profesyonel cilalama uzun ömürlü parlaklığı geri kazandırır.
  • İşçilik Hatası ve Uyumluluk: Her ne kadar dijital üretim hassas olsa da, kaplamanın son uyumu yine hekim- teknisyen deneyimine bağlıdır. Özellikle katmanlı porselen zirkonyumlarda, porselen katmanların el ile uygulanması insan faktörü içerir. Yanlış tasarım veya incelik, yuva uyumsuzluğu gibi sorunlar nadir de olsa çıkabilir. Monolitik kronlarda bu riskler azalmıştır, ancak kronun ağızda bağlanması (simante edilmesi) sırasında uygun yapıştırıcı kullanılmazsa gevşeme yaşanabilir. Anket sonuçlarına göre, katılımcı diş hekimlerinin yarısından fazlası “yapıştırma problemlerinin” metal-seramik kronlardakine kıyasla zirkonyumda daha yaygın olduğunu rapor etmiştir. Doğru protokollerle bu problem çözülebilir, ama potansiyel olarak hataya açık bir konudur.
  • Kalınlık Gereksinimi: Bazı zirkonyum türleri minimum kalınlık gerektirir. Çok ince hazırlanan kronlar kırılgan olabilir. Özellikle monolitik zirkonyumun önerilen alt sınırı genellikle 0,5–0,6 mmdir. Bunun altına inildiğinde zirkonyum katı özelliğini yitirebilir. Bu yüzden yeterli diş çekimi (subtraksiyon) yapılması gerekir. Çok geniş diş hekimliği deneyiminde, bazı vakalarda porselen ile üst üste bindirilen katmanlı teknik daha ince sonuç verebilir.

Özetle, zirkonyum kaplama mükemmel pek çok avantaj sunsa da yüksek maliyeti, belirli estetik beklentilerde sınırlamalar ve uygulama hassasiyeti dikkate alınmalıdır. Bu dezavantajlar, hastanın bütçesi, diş yapısı ve tasarlanacak gülüşün ihtiyaçları göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir.

Diş Bakımı ve Tedavi Sonrası İpuçları

Zirkonyum kaplamalar, doğal dişler kadar bakıma ihtiyaç duyar. Uzun ömürlü olması için şu ipuçları önemlidir:

  • Düzenli Ağız Hijyeni: Günde en az iki kez yumuşak-kıllı diş fırçasıyla fırçalayın, diş ipi veya ara yüz fırçalarıyla diş aralarını temizleyin. Zirkonyum kaplamanın çizilme riski düşüktür ama yine de nazikçe fırçalamak yüzey parlatıcılığını korur. Özel sonradan cilalama işlemlerine gerek yoktur; ev temizliği yeterli olur.
  • Diyet ve Alışkanlıklar: Çok sert kabuklu yemişleri veya dişleri kamaştıran sert nesneleri (ceviz kırma, fındık kırma gibi) dişlerinizle kırmaktan kaçının. Çocukların kavanoz kapaklarını ısırıp açma gibi alışkanlıkları varsa, zirkonyum kronlardan uzak durmalarını sağlayın. Sigara içmemek ve aşırı renkli gıdalar (kırmızı şarap, kahve, çay) tüketimi kontrol etmek, genel ağız sağlığı için önemlidir. Zirkonyum, kendisi leke tutmasa da yapıştırıcı (siment) kenarından diş eti çekilince koyulaşma olabilir; bu bakımla önlenir.
  • Düzenli Kontrol Randevuları: İlk kaplamadan birkaç hafta sonra, hekiminiz ile son uyum kontrolü yapın. İlerlemiş plak birikimi veya ufak ayarlar gerekebilir. Sonraki rutin kontrollerde (en az yılda bir) kaplamalarınız incelenir; gerekirse yüzey tesviye veya tekrar parlama yapılır.
  • Bruksizm Plak Kullanımı: Eğer diş sıkma (bruksizm) alışkanlığınız varsa, zirkonyum kaplama koruyucu olsa da aşırı baskı köklerine zarar verebilir. Hekiminiz gece plak takmanızı önerebilir. Bu, kaplamanın kenarındaki yapıştırıcıyı korur ve antagonist diş aşınmasını önlemeye yardımcı olur.
  • Önlem ve Alışkanlık: Kapanışta anormallık hissettiğinizde doktora başvurun. Kronun altında hissedilen hafif zaman zaman hisler normaldir, ancak şiddetli ağrı veya sallanma varsa acil kontrol gerekir. Kaplamayı yapıştıran özel rezin simanlar oldukça güçlüdür, fakat kronun çok sert nesnelere çarpması veya dişin aşırı basınca maruz kalması simanı zayıflatabilir.

Düzenli bakım ve doktor tavsiyelerine uyulduğunda, zirkonyum kaplamalar on yıllarca dayanabilir. Unutmayın; yeni bir kaplama da olsa, ona nasıl baktığınız sonuçları belirler. Sağlıklı bir gülüş için hijyeni ihmal etmeyin.

Zirkonyum Kaplamanın Ömrü Ne Kadardır?

Çoğu diş kaplaması özenle kullanıldığında beş ila on beş yıl arasında dayanır. Uzun ömürlülükleri, diğer kişisel alışkanlıklarınızın yanı sıra ağız hijyeninize de bağlı olacaktır. Örneğin, uykunuzda dişlerinizi gıcırdatıyorsanız, bunu yapmayan birine göre daha hızlı bir şekilde yeni kaplamalara ihtiyacınız olabilir. Zirkonyum kronunuzun kullanım ömrünü azaltacak diğer faktörler şu şekilde sılanabilir:

  • Buz çiğnemek
  • Paketleri dişlerinizle açmak
  • Tırnak yemek
  • Kötü hijyen
  • Sert yiyecekleri sıklıkla tüketmek. 

Zirkonyum ve Diğer Diş Kaplama Seçenekleri ile Karşılaştırma

Günümüzde çeşitli kaplama malzemeleri mevcuttur. Zirkonyumu, diğer yaygın çözümlerle karşılaştırmak faydalıdır:

  • Metal-Seramik (PFM) Kaplamalar: Bu geleneksel yöntemde, iç kısım metal alaşımdır ve dışı porselen ile kaplanır. PFM kronlar da dayanıklıdır ancak iç metal kemer, özellikle diş eti çekilince estetiği bozar (gri-kara çizgi). Zirkonyum kronlar ise tamamen beyaz alt yapıda olduğu için bu sorun olmaz. Ayrıca PFM kronların üretilmesi daha zaman alır ve estetikte genellikle zirkonyumun gerisinde kalır. Buna karşın PFM maliyeti zirkonyuma göre düşüktür ve ömrü uzundur. Özetle estetikte zirkonyum, maliyette PFM öndedir.
  • Zirkonyum Lamine (Veneer) Kaplamalar: Lamina porselenlerde dişin ön yüzüne çok ince seramik tabakaları yapıştırılır. Gülüş tasarımında tercih edilir. Zirkonyum laminalar (çok ince zirkonyum kesitleri) da benzer iş için kullanılır. Fark, yapıştırma alanı ve dayanıklılıktadır: Lamine genellikle sadece dişin ön kısmını kaplarken, kron tüm diş çevresini kaplar. Kırılma riski laminalarda daha fazladır, zirkonyum laminalar görece güçlüdür. Ancak çok estetik sonuç için lamine tercih edilebilir. Zirkonyum kron ise daha çok arka-dolgu dişi kaplama işlerinde dayanıklılık için kullanılır.
  • E.max® (Lityum Disilikat) Restorasyonlar: E.max, son derece estetik bir cam-seramiktir. Anterior (ön) dişlerde son derece doğal sonuç verir, şeffaflığı ve tonlama özellikleri çok yüksektir. Fakat lityum disilikat, zirkonyuma göre esnekliği ve kırılma direnci daha azdır. Özellikle azı dişlerinde veya köprülerde dayanıklılık sorunu yaşanabilir. Glidewell’in verilerine göre (10 yıllık klinik izleme), tam-zirkonya kaplamaların %100’ü ayakta kalırken, e.max restorasyonların %94’ü sağlam kalmıştır. Bu nedenle genel kural: Arkadaki ve ağızın güçlü kapanan bölgelerinde zirkonyum, ön kesici dişlerde ise e.max veya lamine porselenler tercih edilir. Zirkonyum kronlar, e.max’e kıyasla daha az diş çekimi ile daha kalın ve sağlam kronlar yapmaya izin verir. E.max ise ışığı geçirgenliği yüksek olduğundan özellikle ön bölge “Hollywood gülüşü” isteyenlerde idealdir.
  • Tam Metal Kaplamalar: Sadece %100 metal korona (altın alaşım vb.) ender kullanılır. Hiç estetik değildir, ancak çok yüksek dayanıklılığı vardır. Zirkonyum ve PFM kronlara göre artık neredeyse hiç tercih edilmez. Sağlamlık açısından mükemmel olsa da görünüm olarak kabul edilmeyen eski bir seçenektir.

Bu karşılaştırmalardan görüldüğü gibi; doku dostu, metal içermeyen, yüksek dayanımlı bir kron arayışında zirkonyum en iyi alternatiftir. Bununla birlikte, ön dişlerde şeffaflık veya fiyatta esneklik gerekliyse diğer malzemelerle kıyaslanmalıdır. Hekiminiz; sizin kapanış kuvvetiniz, diş eti sağlığınız, estetik beklentiniz ve bütçenize göre ideal seçeneği önerecektir.

Zirkonyum-dis-kaplamasi-nerede-yaptirilir

Zirkonyum Diş Kaplamada Renk Seçimi Nasıl Olmalıdır?

Zirkonyum diş kaplamada renk seçiminin en kritik noktası doğallıktır. Doğallıktan uzak renk tercihi dişlerin estetikten uzak, yapay bir görünüme sahip olmasına sebep olabilir. Doktorunuz zirkonyum kaplamalarınızı yapmadan önce size renk skalasını gösterecek ve doğal diş renginize en yakın rengin hangisi olduğunu anlatacaktır. Her ne kadar süreçte nihai karar size ait de olsa, mümkün olduğu kadar doğallıktan uzaklaşmamanızı tavsiye ederiz.

Zirkonyum Kaplama Fiyatları 2025

2024 yılı itibariyle zirkonyum kaplama fiyatları da güncellenmiştir. Ancak zirkonyum kaplama fiyatları hastanın durumuna, klinik, lokasyon ve şehir gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Bunlar göz önünde bulundurulduğunda net fiyat bilgisi almanın en sağlıklı yolu güvenilir bir klinikten danışmanlık almak olacakatır. Yeditepe Ağız Diş Polikliniği’nde size yardımcı olmaktan mutluluk duyarız! 

Yeditepe Ağız Diş Polikliniği’nde Yeni Nesil Zirkonyum Diş Yaptırın!

Zirkonyum diş kaplama, modern estetik diş hekimliğinin en güçlü araçlarından biridir. Beyaz, estetik ve dayanıklı kron arayanlar için metal kronlara kıyasla önde gelen seçenektir. Özetle:

  • Uzun Ömür: Düzenli bakım ve hekim kontrolleri ile zirkonyum kronlar 15–20 yıl ve daha fazlasını rahatlıkla hizmet verebilir. US kliniklerinde yapılan 10 yıllık takip çalışmasında kronların %90’dan fazlası sağlam kalmıştır.
  • Avantajları: Metale göre çok daha estetik görünüm, biyouyumluluk ve yüksek kırılma direnci. Gülüşünüzü yıllarca beyaz tutar, metal hatasız ve alerjisizdir.
  • Dezavantajları: Maliyet ve üretim sürecindeki hassasiyet gereksinimi. Çıt kırılma riskine karşı yine de dayanıklıdır, ancak titiz bir uygulama ve bakım ister.

İçinizi rahat ettirecek en güzel sonuç için uzman diş hekiminin tavsiyesine uyun. Diş hekiminiz size uygun zirkonyum türünü seçip, her aşamada tedavi planını detaylı anlatacaktır. İşlemin ardından önerilen diş bakımı (düzenli fırçalama, diş ipi kullanımı, gerekiyorsa gece plağı) kesinlikle aksatılmamalıdır.

Eğer bu rehberde ele alınan tüm noktaları dikkate alır, hekiminizin önerdiği adımları izlerseniz “ışıltılı bir gülüş”e kavuşmanız mümkün. Lütfen deneyimlerinizi ve sorularınızı yorum kısmında bizimle paylaşın. Konuyu faydalı bulduysanız arkadaşlarınızla paylaşabilir, sosyal medyada da gündemde tutabilirsiniz. Sağlıklı ve estetik bir gülüş dileğiyle!

Zirkonyum Diş Tedavisi Hakkında Merak Edilen Sorular


Zirkonyum dişler sararır mı?

Zirkonyum dişler, diş hekiminizin tavsiyelerine uyduğunuz ve gereken bakımı yaptığınız takdirde sararma yapmazlar. 

Zirkonyum diş yaptıran kişiler hangi yiyecekleri tüketemez?

Zirkonyum dişler oldukça dayanıklıdır ancak yine de aşırı sert yiyeceklerden kaçınmanız önerilir. Örneğin, ceviz veya badem gibi sert kabuklu yiyecekleri doğrudan dişlerle kırmak zirkonyuma zarar verebilir. Ayrıca, çok sıcak ya da çok soğuk yiyecek ve içeceklerden kaçınılması da hassasiyet oluşumunu önlemek adına önemlidir.

İmplant üzerine zirkonyum kaplama yapılabilir mi?

. İmplant üzerine zirkonyum kaplama yapmak mümkündür. Zirkonyum hem estetik hem doğal bir görünüm sunmanın yanında, impanlatların üzerine yerleştirildiğine güçlü ve dayanıklı bir kaplama malzemesi olarak işlev görür. 

Zirkonyum tedavisi sonrasında ağrı yaşanır mı?

Zirkonyum tedavisinin ardından minimal düzeyde ağrı hissedilebilir ancak bu rahatsızlık oldukça hafiftir ve genellikle ağrı kesici ilaçlarla giderilebilir. 

Zirkonyum ağız kokusu yapar mı?

Zirkonyum kaplamalar, düzgün ve pürüzsüz yüzeyleri sayesinde plak birikimini ve dolayısıyla ağız kokusu oluşumunu minimuma indirir. Bununla beraber, zirkonyum kaplamalarınızı yaptıktan sonra ağız hjiyen rutininizi uygulamanız oldukça önemlidir. 

Zirkonyum kararır mı?

Zirkonyum doğal diş minesine çok benzeyen bir malzemedir. Ancak bu kaplamalar, zamanla renk değiştirmez veya kararmaz. Çay, kahve gibi dişlerde renk değişimine sebep olan maddelere karşın oldukça duyarlıdırlar. 

Zirkonyum ve lamine arasındaki fark nedir?

Zirkonyum ve lamine diş kaplamaları arasındaki en belirgin fark, kullanılan malzeme ve kalınlıklarıdır. Zirkonyum kaplamalar, daha dayanıklı ve güçlü bir yapıya sahipken, lamine kaplamalar daha ince ve daha estetik bir görünüm sunar. 

Dt. Nubar Özcamcı

Dt. Nubar Özcamcı

İstanbul, Kağıthane

Dt. Nubar Özcamcı,2002 yılında yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde yapmış, mezuniyetini takiben 2003 yılında Yeditepe Diş Polikliniğini kurmuş ve 2005’te ismini diş kliniğine çevirmiştir. 2010 senesinde de, implant eğitimi alıp; uzmanlık belgesini almıştır.

Benzer Yazılarımız